Meslek bireyi tanımlar mı? Öyle olmalı ki ‘Büyüyünce ne olacaksın?’ sorusu erişkinlerin çocuklara sordukları temel sorulardan biridir. Bu soru yalnızca gelecekle ilgili meraktan ileri gelmez, gelişmekte olan bireyi tanımanın da bir yoludur. Çünkü erişkinler de diğer erişkinleri belleklerine kaydederken ad ve soyadlarının yanına mesleklerini eklerler. Çocuklar ve gençler bir mesleğe bütünüyle yoğunlaşana kadar pek çok meslek dalına ilgi gösterir. Bunlar daha çok onların düşlem dünyalarıyla ilgilidir.

       Öte yandan, kültürel birikimimiz içerisinde mesleklere dair “terzi kendi söküğünü dikemez” gibi ifadeler yer alır. Bunlara başka kültürlerde de sıkça rastlanır. Bu da meslek seçimine dair bir paradoksu gündeme getirecektir:  Her meslek dalının dikkatini bir çaresizlik alanı çeker. Yani her meslek uzmanı bir çaresizliği görür. Diğer bir deyişle, seçilen meslek dalındaki ilk kabul, o şeye kişinin kendisinin değil bir başkasının gereksinimi olduğudur.

       Bu söyleşide Freud’un “temel çaresizlik” (Hilflosigkeit) kavramı ve Platon’un “Devlet” adlı yapıtında kişinin kendi kendine yetememesini anlatırken kullandığı "ouk autarkes" (2.369b) sözcüğünden yola çıkılacak ve psikanalitik kuramın yansıtma kavramını aynanın tarihi ile yan yana düşünerek meslek seçimine dair paradoks ortaya konacaktır. “Terzideki sökük ne olur da herkesin söküğü olur?” sorusu aynanın ayna olabilmesi için sırlanması gerektiği düşüncesiyle iç içedir. Ayna, yansıtan zemin, kendi dışında her şeyi gösterir çünkü. Psikanalist Alper Şahin ve uzman psikolog ve şair Batuhan Saç, meslek seçiminin beraberinde getirdiği bu paradoksa işaret edecek, meslek seçimi yönlendirmelerinin okullarda nasıl işlediğini anlatacak ve bu alandaki araçların niteliği konusundaki görüşleri tartışmaya açacaklar.
 
 
Etkinlik herkese açık ve ücretsizdir. Kapılar etkinlikten yarım saat önce açılır.