Yapı Kredi Müzesi

  • Yapı Kredi Müzesi
  • Yapı Kredi Müzesi
  • Yapı Kredi Müzesi
  • Yapı Kredi Müzesi
  • Yapı Kredi Müzesi
  • Yapı Kredi Müzesi
  • Yapı Kredi Müzesi
  • Yapı Kredi Müzesi
  • Yapı Kredi Müzesi
  • Yapı Kredi Müzesi
  • Yapı Kredi Müzesi
  • Yapı Kredi Müzesi
  • Yapı Kredi Müzesi
  • Yapı Kredi Müzesi

Yapı Kredi Müzesi’ne hoş geldiniz.

1944 yılında Yapı Kredi Bankası’nı kuran Kâzım Taşkent ekonomide artı değer yaratma çabasına kültür ve sanat hamiliğini de eklemişti. Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözünü ilke edinen Kâzım Taşkent, banka bünyesinde “kültür ve sanat müşavirliği” bölümünü kurdu ve bu bölümü Vedat Nedim Tör’ün yönetimine bıraktı.

İbrahim Hakkı Konyalı ve Şevket Rado’nun aralarında bulunduğu kültür insanlarının da katkısıyla Türkiye’nin kültür mirasının korunması adına önemli bir adım daha atıldı ve 1953’ten itibaren Yapı Kredi koleksiyonları oluşturulmaya başlandı. Gerek yurtiçi ve yurtdışı müzayedelerden gerekse şahsi koleksiyonlardan satın alma yoluyla zaman içerisinde zenginleşen Yapı Kredi koleksiyonları 1992 yılında banka bünyesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı özel bir müze olarak kurulan Yapı Kredi Müzesi’nde korunmaya ve sergilenmeye başlandı. 

Yenilenen teşhirimizde titizlikle hazırlanmış bir seçkinin sunulduğu Yapı Kredi Müzesi koleksiyonlarını, Türkiye’nin kültürel katmanlarını incelemek isteyen araştırmacılara ve meraklılara sunmaktan gurur duyarız.

Yapı Kredi Müzesi Koleksiyonları numismatik ve etnografya olmak üzere iki ayrı bölümde muhafaza ediliyor ve sergileniyor.

Sikke, madalya ve nişan olmak üzere 55.000’i aşkın eserin bulunduğu numismatik bölümü kronolojik bütünlük açısından dünyadaki önemli özel koleksiyonlar arasında yer alıyor ve müzenin temel koleksiyonunu oluşturuyor. Koleksiyonun gövdesi İslam devletleri paralarından oluşmakla birlikte bir ucu Antik Yunan ve Roma sikkelerine giden bir ucu da erken Cumhuriyet dönemi sikkelerine ulaşan bir para tarihi zinciri kuracak ölçüde zengin bir yapıya sahip. Atina’dan Bergama’ya, Roma’dan İstanbul’a, Arap Yarımadası’ndan İspanya'ya kadar uzanan geniş coğrafyanın 2600 yıllık politik, ekonomik ve kültürel tarihinin izlerini neredeyse kesintisiz takip edebildiğimiz sikke koleksiyonundan seçilen 250 adet elektron, altın, gümüş ve bakır sikke ile paranın tarihsel yolculuğu ziyaretçilere aktarılıyor.

Türk-İslam kültürüne ait eserlerin bulunduğu etnografya bölümünde ise 16. yüzyıldan itibaren farklı dönemlere tarihlenen binin üzerinde seçkin eser bulunuyor. Müzede gösterime sunulan tombaklar, gümüşler, cep saatleri ve Mustafa Kemal Atatürk’e ait kişisel eşyalar bu bölümde muhafaza ediliyor.