Kültür Tarihi Konuşmaları

Derya Bengi ve Murat Meriç 50, 60 ve 70’li yıllardan sonra bu kez 80’li yılların Türkiyesi’ni müziğin kılavuzluğunda konuşmak üzere Loca’nın konuğu oluyorlar. Yine anlatılacak çok şey var: 12 Eylül darbesinin kapkara gölgesi, askeri rejimin demirden pençesi, dipsiz bir yasaklar denizi… Kapatılan siyasi partiler, 24 Ocak Kararları’yla açılan serbest piyasa ekonomisi kapısından giren köşe dönücüler, muzır yasası, banker faciası… Ama müzik, sesi zaman zaman kısılsa da, hiç susmadı. Hayatımıza walkman ve video klipler girdi. Bilgisayarlar artık evlerdeydi. Elektronik popun hışırtısı, heavy metalin gümbürtüsü, hip hop, rap ve brakdance’ın sarsıntısı kimilerine göre yozlaşma, kimilerine göre ise ilerlemeydi. Türkiye’de arabesk, dolmuş müziği olmaktan çıkmıştı ve memleketi sallıyordu.  Onunla yarışan taverna müziği, Türkçe pop ve özgün müzik baş döndürücü ve taşkın bir çeşitlilik sunuyordu: Şafak Türküsü, Mavi Mavi, Sen Ağlama, Mastika, Arkadaşım Eşek, Ele Güne Karşı, Kim Bilir... Bunları kim unutabilir?

Bengi’nin kısa bir süre önce yayımlanan “80’li Yıllarda Türkiye: Sazlı Cazlı Sözlük - Yaprak döker bir yanımız” kitabından hareketle, dönemin siyasal ve kültürel ruhunun şarkılar eşliğinde tartışıldığı sazlı cazlı bir sohbet bekliyor izleyiciyi.